21 Mayıs 2014 Çarşamba

SEO NEDİR

SEO; ingilizce Search Engine Optimization yani Arama Motoru Optimizasyonu kelimesinin baş harflerinden oluşmaktadır. Arama motorlarında sitelerin veya sayfaların üst sıralara çıkarılmasına yönelik yapılan çalışmaları kapsamaktadır.SEO’nun temel amacı açılımı itibariyle arama motoru optimizasyonu yani arama motorlarında üst sıralarda listelenmektedir. Bu amaç da, sitelerde yer alan bilgi, hizmet veya satışların daha fazla ilgili kitleye ulaştırılmasını sağlamaktır.Seo, sitelerin doğal yollarla ulaşamayacakları web popülerliğine, doğal görünen yöntemler kullanarak ulaşma sanatıdır. Bu web popülerliği beraberinde Google sıralama artışını da getirmektedir.
SEO’DA POPÜLARİTE
Seo, bir nevi doğal bir popülarite sağlama sanatıdır. Bu popülariteyi en doğal yollarla sağlayan uzmanlar ise en iyi seo uzmanları sayılırlar. Google da üst sıralarda listelenmek en iyi reklam türüdür. Ancak üst sıralarda listelenmek aslında reklam yapmakla mümkün olmaktadır. Kısaca sitenizi popüler hale getirmek için yaptığınız tüm tanıtım ve reklamların sonucu olarak siteniz üst sıralara yükselmektedir. Google bir sitenin popüler olmaya başladığını, ziyaretçi sayısının düzenli artışından ve site hakkında yapılan link ve bilgilendirme paylaşımlarından anlamaktadır. Bir sitenin popülaritesi açıldığı andan itibaren dikkate alınarak gelişimi değerlendirilir ve arama motoru sonuçlarına doğrudan yansıtılır.
SEO’DA DOĞALLIK DOĞALLIK
Doğallık, yani kısmen özgünlük seo çalışmalarındaki anahtar kelimedir. Google yükseltme mantığı doğal bir popülarite esasına dayanmaktadır. Bu doğal popülarite anlayışı içerisinde yapay durumlar fark edilir ve dikkate alınmazlar. Doğal popülarite anlayışı içerisinde, yapılan paylaşım ve tüm seo çalışmaları site sahibinin bilgisi dışında yapılan çalışmalar olarak görülmelidir. Bu sayede kullanıcıların siteyi faydalı bularak çeşitli paylaşımlarda bulunduğu izlenimi doğmaktadır. Sitedeki bir makalenin forumlarda, sosyal medyalarda, imleme sitelerinde gibi seoya katkı sağlayan ortamlarda paylaşılması kullanıcı eliyle yapılıyormuş izlenimi taşımalı ve sitelerin kullanıcıya gerçekten hizmet eden faydalı siteler olduğu olgusu oluşturulmalıdır.
Doğallık algısının temelini oluşturan en önemli özellik çeşitliliktir. Tek elden yürütülen çalışmaların doğal görünmemesinin sebebi budur. Bu sebeple yapılan çalışmaların yapısı, zamanı, uygulama biçimi ve sayısı gibi kriterlerin çeşitlilik arz etmesi sitenin doğal ve kalıcı yükselmesini sağlamaktadır.




Manzara


20 Mayıs 2014 Salı

TOPLUMLARIN VARLIK VE YOKLUK SEBEBİ “SAVAŞ”


                   

Tarihin her döneminde bütün toplumlar bazen, hem kendilerini hem de yaşadıkları coğrafyayı korumak için bazen de yaşadıkları coğrafyayı genişletmek ve daha fazla toprak parçası kazanmak için diğer toplumlarla savaşmışlardır. İşte bunun bir örneği de Kazaklar’ ın Moğol Boylarından olan Çungarlar’a karşı vermiş olduğu destansı savaştır. Çungar Hanı’nın, Kazak Sultanı’nın oğlunu öldürme girişiminde bulunmasıyla başlayan bu çatışmalar bu destansı savaşın kıvılcımları niteliğindedir. Çungar Hanı’nın kendi saltanatına son verecek bir çocuğun doğduğunu öğrenmesi üzerine bu çocuğun bulunup öldürülmesini ister. Askerler, bahsedilen çocuğunda bulunduğu kervana saldırır. Ancak çocuk bilge bir kişi tarafından son anda kurtarılır ve babasına götürülür. Babası kurtaran kişiden oğlunun savaşçı olarak yetişmesini ister. Gün gelir çocuk büyür ve iyi bir savaşçı olur. Çungarların bir saldırısında Çungar Hanı’nın oğlunu öldürür. Bunun üzerine Çungarlar bunun intikamını almak için büyük bir ordu ile Kazak şehrini kuşatır. İşte bu büyük savaş orada başlar. Zor şartlar altında Çungarları yenen Kazaklar bölgedeki Çungar hakimiyetine son vererek o bölgenin tek hakimi olurlar. Buradan da anlaşılacağı gibi savaşlar kimi zaman bir toplumun veya o toplumun egemenliğinin varlığına son verirken kimi zamanda bazı toplumların varlığını ve egemenliğini devam ettirmiştir.
Savaş söz konusu olduğunda, ilk olarak aklımıza tarihinin her dönemi savaşlarla ve başarılarla dolu şanlı milletimiz gelir. Milletimiz tarihin her döneminde büyük ve güçlü devletler kurmuşlardır. Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu bunun en çarpıcı örneklerindendir. Bu devletler kadar bunları yönetenlerinde tarihin her anında kazanılan başarılar ve edinilen topraklarda büyük rolleri vardır. Bir dönem Cengizhan bir dönem Selçuk Bey bir dönem Fatih Sultan Mehmet bir dönemde Kanuni Sultan Süleyman bu büyük devletleri başarıyla yönetmişlerdir. Bu yöneticiler ve kazandıkları başarılar, üstünden yüzyıllar geçmesine rağmen hala dilden dile dolaşmaktadır.Bu  büyük devletler kimi zaman kısa bir varlık göstermiş, kimi zamanda yüzyıllar boyunca varlığını devam ettirmiş ve büyük toprak parçalarına sahip olmuşlardır. Birbirinden farklı birçok milleti bünyesinde barındıran ve hepsine aynı şekilde muamele ederek ve herkese hoşgörü ile yaklaşarak varlıklarını devam ettirmişlerdir. Örneğin Osmanlı  Devleti yaklaşık olarak 600 yıl kadar varlığını sürdürmüş ve uzun yıllar boyunca üç kıtada hükümdarlık sürmüştür.