GELENEKLERİMİZ, GÖRENEKLERİMİZ
Ülkemiz tarih boyunca gelenekleri, görenekleri ve
adetlerini her dönemde kendine özgü bir şekilde yaşamış ve bugünlere kadar
yaşatmıştır. Ülkemizin her bir köşesinde farklı farklı adetler, gelenek ve
görenekler farklı toplumlarca yaşanmaktadır. Her toplumun kendine özgü gelenek
görenekleri vardır. Ülkemiz de her konuda olduğu gibi bu konuda da çeşitlilik
oldukça fazladır. Yaşadığımız coğrafyanın iklimi, bu bölgede yaşanan mevsimler
ve bölgede tarih boyunca yaşayan toplumlar bölgenin gelenek ve göreneklerinin
oluşmasında oldukça etkilidir. Örneğin, ülkemizde her bölgede düğün ve nişan ve
evlilik törenleri her bölgede farklı uygulamalarla yapılmaktadır. Bu konuya
örnek verecek olursak, kırsal kesimlerde görücü usulü ile evlenmek veya başlık
parası gibi konular günümüzde hala devam etmektedir. Bir konuyu özellikle
vurgulamak gerekir ki bizim coğrafyamızda gelenek ve görenekler birçok yönüyle
sadece kırsal bölgelerde devam etmektedir. Bu uygulamalardan bazıları ise
insanın doğum ve ölümünün kırkıncı gününde çeşitli faaliyetlerin veya
kutlamaların yapılmasıdır. Birçok yöremizde çocuğun doğumunun kırkıncı gününde
yemekler verilir, dualar edilir ve daha birçok etkinlikle bu günler kutlanır.
Aynı şekilde ölümün kırkıncı gününde de bu ve benzeri birçok uygulamalar
yapılır. Düğünlerde de durum aynıdır komşularla davet edilir davullar zurnalar
çaldırılır, halaylar çekilir ve gelenek ve görenekler çerçevesinde eğlenceler
düzenlenir. Doğum ve ölüm törenleri dini bilgiler ve düşünceler çerçevesinde
genellikle maneviyat ağırlıklı kutlanır. Ancak düğünlerde eğlenceler düzenlenir
ve bu törenler gelenekler ve görenekler ağırlıklı kutlanır. Her ne kadar bu
uygulamalar bölgeden bölgeye, batıdan doğuya, kuzeyden güneye, değişiklik
gösterse de asıl amaç bu özel günleri, çeşitli değerleri
yaşatarak kutlamak ve bu değerleri gelecek nesillere aktarmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder